OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE BESLENME


Bir çocuk hayatının ikinci yılına girdiğinde, dört ana besin grubundan oluşan yemek ye­melidir-. Süt ürünleri, et, kümes hayvanları, ba­lık ve yumurta, hububat ile meyve ve sebze­ler. İlerde sunduğumuz tablo okul öncesi çocu­ğunun beslenme gereksinimlerini karşılayacak yaklaşık porsiyon miktarı ile bu besin grupları­nın uygun karışımlarını sunar.
Yine de, her çocuğun enerji gereksinimleri­nin farklı olduğu aklınızda bulunsun. Çocuğu­nuz bir bebek iken büyüdüğü oranda büyümüyordur, böylece çocuk bir sonraki yemek için yaşıyormuş gibi gözükmez. Henüz birkaç ay önce lezzetle tüketilen besinlerin miktarları çocuğunuza gerekmiyor veya istenmiyordur.
Ebeveynler genelde bu önemli gerçeği algı­layamazlar ve çocuk ilgisiz kalıp yemeğiyle oy­namaya başladığında bununla ilgilenirler. Genelikle, uzun süreli besleme sorunları yaratabi­lecek ve yemek vaktini tüm aile için istenilme­yen deneyime dönüştürebilecek olan çocuğu yemeye zorlamaya girişirler.
Okul öncesi çocuk daha büyük kardeşleri veya ebeveynleri ile aynı ölçü yemeği düşün­meye başladığı noktaya geldiğinde yani gün­de üç öğün ölçüsü atıştırmanın kabul edilebilir olduğuna dikkat ediniz. Anahtar nokta çocuk­ların ne kadar yemeleri vazgeçirilmelidir.Değişik besleyici besinler sunmanız, ebe­veyn olarak iyi bir örnek oluşturmanız, çocu­ğunuzun sağlıklı yeme alışkanlıkları oluşturma­sına yardım etmede iyi stratejidir.
Diyet modelinin her gün köle gibi uygulan­ması gerektiğini düşünmeyin, bir çocuk iki por­siyon sebzeyi haftanın 7 günü yemek zorunda değildir. Daha önemlisi, miktar ve seçimlerdeki günlük kaymalara rağmen, çocuğunuz genelde iyi seçilmiş besinler almalıdır.




Çocuğunuzun kendi yeme stilini oluştur­masına yardımcı olun. Günde üç öğün yaklaşı­mı en iyisi olsa da, çerez çocuklar için iyidir. Aslında biz bunun bir seferde tüm enerji ge­reksinimlerini karşılayacak kadar çok yemeyen özellikle okulöncesi çağındaki küçükler için öneriyoruz. Gün boyuna çerez olarak yenilen besleyici gıdalar sağlıklı ve normaldir.
Buna rağmen, yetersiz derecede seçilmiş olan çerezler veya tamamen kontrolsüz atıştır­ma çocuğunuzun yemeklere karşı iştahını yok edebilir. Eğer bu durum oluşursa, yemek yeri­ne yenilebilecek olan gıdalardan yapılmış çe­rezler (örneğin: peynir diimleri, bir dilim ek­mek, yoğurt veya çiğ sebzeler) çocuğunuza ge­reken besleyici şeyleri aynısını verir. Çocuğu­nuza uygun besinleri ve onları yeme fırsatı verdiğiniz müddetçe, yemek yerine çerez ye­nilmesi önemli değildir.
Dengeli beslenmenin tereyağı, margarin, mayonez, yağlar ve tatlıları da içerebileceğini aklınızda tutunuz. Yağlar çocuğun ikinci yaşgü-nünden itibaren itidal ile tüketilmelidir. Tatlılar 1 yaşındaki için günde bir porsiyonla ve daha büyük okul öncesi çağındakiler için ise bir bu­çuk porsiyonla sınırlandırılmalıdır.
Son zamanlarda Amerikalılar diyet hakkın­da daha da bilinçli hale geldiler. Aşırı yağ tüke­timi bazı sağlık sorunlarına katkıda bulunur böylece fazla yağ da okul öncesi çağındakinin yiyeceğinden kesilmelidir.

TÜRKÇE DİL ETKİNLİKLERİ

Türkçe dili etkinlikleri öncelikle çocuğun dil gelişimi alanını destekleyen
etkinliklerden biridir. Eğitim programlarında çocukların tüm gelişimleri açısından çok önemli olan ve her gün tekrar edilmesi gereken, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Okul öncesi eğitim kurumlarında ana dilin kazanılması için bireysel etkinlikler yanında, grup etkinliklerinin de yapılması gereklidir. 3-6 yaş gurubunda bulunan çocukların grup içinde ve doğal ortamda bulunmaları ve etkinliklere katılmaları dili kolaylıkla öğrenmelerini sağlar.
Türkçe dili etkinlikleri planlanırken çocukların gelişim seviyesi, yaşı, dikkat süresi,bireysel özellikleri, çevresel koşullar, özel durumlar, çocukların sahip olduğu önceki kazanımları göz önüne alınır.
Okul öncesi eğitim kurumlarında Türkçe dil etkinlikleri genellikle sabah
kahvaltısından sonra uygulanır. Yarım gün eğitim veren okul öncesi eğitim kurumlarında ise serbest zaman etkinliklerinin, sabah kahvaltısı veya ikindi kahvaltısından sonra uygulanması önerilir. Ancak uygulama saatlerinde sınırlayıcı olmamalıdır. Çocukların ilgi ve istekleri dikkate alınarak çocukların yorgun olmadığı farklı bir zamanda da planlanıp uygulanabilir.
Türkçe dili etkinlikleri oldukça zengin etkinliklerden oluşur. Bunlar şöyle sıralanabilir.
 Tekerleme,
 Bilmece,
 Şiir,
 Parmak oyunu,
 Grup konuşması,
 Çeşitli hikâye anlatma teknikleri ile hikâye anlatma,
 Hikâye oluşturma,
 Pandomim,
 Taklit oyunları,
 Dramatizasyon.



Çocuğun Gelişimine Olan Etkileri
 Çocukların düzgün konuşmasına ve kendilerini sözle ifade etmelerine yardım eder.
 Çocuklara kitap sevgisini aşılar.
 Çocuklar hikâye dinlerken ya da anlatırken sosyal yönden gelişirler. Örneğin:
birlikte oturma, dinleme, arkadaşlarına saygı, fikir alışverişi yapma vb. alışkanlıklar kazanır.
 Hikâyelerden öğrendikleri ile çevreyi tanıma ve ilgi duyma kolaylaşır.
 Duygu ve düşüncelerini anlatarak, ruhsal yönden rahatlamasını sağlar.
 Yaratıcı düşünme yetenekleri gelişir.
 Sanata ve edebiyata ilgisi artar ve yeteneği olan çocuklar keşfedilir.
 Sözcük dağarcığını zenginleştirir.
 Türkçeyi düzgün kullanmayı öğrenir.
 Kelimeleri doğru telaffuz etmeyi öğrenir.
 Sesinin tonunu ve hızını ayarlamayı öğrenir.
 Aynı sesle başlayan kelimeler üretebilir.
 Kafiyeli kelimeler üretebilir.
 Anlatma ve ifade etme becerilerine yönelik çalışmalar yapılır.


*Canlı ve coşkulu olduğundan yeni şeylerle yeteneklerini denemeye heveslidir. Bu nedenle yeni denemelere girmeye çok isteklidir.

*Okuma yazma ve sayıları kullanma yeteneğinin ilk adımlarını atabilir. Fakat öğrendikleri şeyler hala gözlemlediği ve yaptığı şeylere dayalı olup, soyut düşünemezler.

*Beş yaşa oranla daha titizlikle üçgen çizebilir, kareyi daha doğru biçimde kopya edebilir.

*Nesnelerdeki benzerlikleri ve farklılıkları söyleyebilir.

*Ortalama 3000 kelime hazinesine sahiptir.

*Geçmiş, şimdi ve gelecek zaman kavramları şekillenmeye başlamıştır.

*Ev içi ve dışı etkinliklerde çok canlıdır.

*El becerisinin ona sağlayabileceği olanakları keşfetmiştir. Bloklarla çeşitli yapılar yapar ve oyunlarında bunları kullanır.

*El işi çalışmalarını severek yapar. Rahatlıkla keser; yapıştırır; katlar ve şekil verebilir.

*Top ve ip oyunları yaygındır. Erkek çocukların genellikle top,kız çocuklarının ise ip oyunlarını yeğledikleri görülür.

*Grup oyunlarına istek artmıştır.

*Çizgileri daha gerçekçidir. Bir insan resmini, baş, gövde, kollar ve bacaklarını belirterek tan çizebilir.

*Şekilleri tanır eşleştirebilir.

*Harfleri kopya edebilir; adını yazabilir.

*Kitapta resim boyamayı ve resim yapmayı sever

ÇOCUK VE OYUN


Çocukluğun sonunda ulaşılan olgunluk için ön denemelerdir. Oyun faaliyeti içerik açısından aşağıdaki özellikleri içerir:

-Oyun kendiliğinden ortaya çıkar, mutluluk ve rahatlık oyuna eşlik eder.

-Oyun duyu organlarında, sinir ve kaslarda, zihinsel düzeyde oluşur ve üç düzeyde birlikte işler.

-Oyunda deneyimler tekrarlanır, çevreyi taklit görülür, yeni işler denenir, keşfedilir.

-Oyun zaman ve mekanı kendi sınırlar.

-Oyun çocuğun iç dünyasını dıştaki sosyal dünya birleştirmesine yardım eder. (sosyalleşme)

-Oyun düzenli gelişim aşamaları gösterir.

Oyun karmaşık bir insan davranışıdır. Dinamik bir süreçtir. Psikaanaltik ekol oyunu işlevsel yönünden ele alır. Oyun, kişinin korkularının, engellenmesinin ve sosyal çatışmasının üstesinden gelmesine, sosyal olgunlaşmasına, öz benliği bulmasına yardımcı olur. Berlyne oyunda “heyecan arama” kurmanı ileri sürmüş. Heckhausen ise “birey bir iç gerginlik yaşarsa ve korku ya da engellemelerden kurtulmak isterse oyunu seçer ve oyunda rahatlamak ister” düşüncesine sahiptir.

OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE MÜZİK


Daha anne karnındayken, bir bebek işitme becerisi kazanır ve seslere tepki vermeye başlar. Anne ve babasının sesini tanıdığını,yüksek sesli müzik dinlenirken rahatsız olduğunu verdiği tepkilerden anlayabiliriz. Hatta anne karnındayken annenin dinlediği sakin bir müzikte onun da sakinleştiğini hepimiz bilmekteyiz.

Çocukların psikomotor,duygusal,sosyal,zihinsel,dilsel ve özbeceri alanlarındaki gelişimlerinin birçoğu okul öncesi dönemde kazanılır ya da geliştirilir. Bu gelişimsel özelliklerin içinde çok önemli bir yere sahiptir müzik.Çünkü müzik sayesinde aynı anda tüm bu saydığımız alanlar birlikte çalışır. Çocuğa bir şarkı öğrettiğinizde, bu şarkıyı birlikte söylerken dilsel, sosyal gelişimini,müzik eşliğinde dans ederken psikomotor becerilerini, duygularını ifade etmesine ortam yaratarak duygusal gelişimini ve şarkı içeriğini anlatarak ,öğrenmesini sağlayarak da bilişsel becerilerini tamamlamasına yardımcı olursunuz.

Okul öncesi dönemde müzik alanında yapılabileceğimiz etkinlikler
*Çocuğun tüm müzik aletlerine dokunarak,nasıl sesler çıkardığını gözlemlemesi.
*Boş zamanlarında televizyon izlemek yerine bir müzik aletiyle vakit geçirmesi,onun nasıl çalıştığını anlamaya uğraşması,daha farklı sesler çıkarmak için neler yapması gerektiğini düşünmeye teşvik edilmesi
*Evde ve ya okulda yapılan drama çalışmalarında mutlaka müzik kullanılması.Hareketli oyunlarda hareketli müzikler,sakin oyunlarda sakin müzikler(klasik müzik tercihtir.)
*Mutlaka ve mutlaka ritm çalışmaları...
İsterseniz bir enstrumanla ya da evde yapılabilecek basit bir ritm aletiyle bu çalışmalar yapılabilir.
*Mezuniyet balosundaki dans gösterilerinde müzik aleti kullandırılabilir.
Böylece daha estetik bir gösteri sunmuş olurken çocuklarda dans ve enstruman arasındaki ilişkiyi kurmayı öğrenir.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM VE ÖNEMİ

Okul öncesi eğitim; çocuğun doğduğu günden temel eğitime başladığı güne kadar geçen sıfır-altı yaş arasındaki dönemi kapsayan ve çocukların daha sonraki yaşamlarında çok önemli bir yeri olan; bedensel, psikomotor,sosyal-duygusal, zihinsel ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı, bu doğrultuda kişiliğin şekillendiği ‘’Erken Çocukluk Çağı” diye de adlandırılan gelişim ve eğitim süreci olarak tanımlanabilir.
Okul öncesi eğitim ailede ve kurumlarda verilmektedir. Başlangıçta çocuğun gelişiminde aile ve çevresi birinci derecede etkili olmakla birlikte daha sonraki yıllarda aile çevresi çocuğun tüm gelişim ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabilir. Bu durumda devreye, çocukların yaşıtlarıyla kendi çevrelerini oluşturup gelişimlerini en sağlıklı, en doğal biçimde yaşayabilecekleri bir ortam sağlayan okul öncesi eğitim kurumları girmektedir. Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanan programlar çocuğa sunulan ortam planlı, sistemli, çocukların yaş ve gelişim özelliklerini destekleyici nitelikte olduğundan kurumlarda verilen okul öncesi eğitim önem taşır.
Okul öncesi eğitim çocuğun, kendi bedensel yapısını tanıması, özbakım ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve vücudunu etkin bir biçimde kullanabilmesine yardımcı olur.
Toplumsal gelişim açısından bakıldığında çocuğun bireysel yeteneklerine, ilgi, ihtiyaç ve gelişim düzeylerine uygun hazırlanan programlar aracılığıyla sunulan etkinliklerde; grup içine katılmasında, sağlıklı ilişkiler kurmasında, günlük yaşamdaki gerekli kurları öğrenerek temel alışkanlıklar kazanmasında, kendine ve başkalarına olumlu tavır geliştirmesinde okul öncesi eğitim önemli rol oynar. Bu etkinliklerde çocuklar ayrıca, paylaşma, yardımlaşma, dayanılma gibi sosyal becerileri de kazanırlar.
Okul öncesi eğitim; çocuğun cinsel kimliğini kazanarak, benlik kavramını geliştirmesini ve kendini ifade etmesine fırsat verecek ortamlar hazırlayarak özdenetimini geliştirmesini ve kendine güvenli bağımsız bir kişilik kazanmasını destekler.
Ayrıca, çevre uyarıcıları sunarak çocuğun akıl yürütme yeteneğini, yaratıcılığını ve hayal gücünün gelişimini sağlamada Okul öncesi eğitim etkilidir.
Okul öncesi eğitim, çocuğun çevresindeki kişilerle sağlıklı sağlıklı iletişim kurmasına, duygu ve düşüncelerini karşısındakine rahatlıkla ifade edebilmesine fırsat vererek dil becerilerini geliştirir.
Okul öncesi eğitim, elverişsiz çevre koşulları nedeniyle eğitimden yoksun kalan çocukların olumsuzluklarından etkilenmelerini engelleyerek, onlara da diğer çocuklarla eşit eğitim olanakları sağlar.
Sonuç olara; iyi hazırlanmış eğitim programları aracılığıyla verilen okul öncesi eğitim,çocuğun sağlıklı kişilik geliştirmesini sağlayarak çevreye uyumunu kolaylaştırır ve onu gelecekteki yaşamına hazırlar.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN AMAÇLARI
Okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak;
1) Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak,
2) Onları ilköğretime hazırlamak,
3) Şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetiştirme ortamı yaratmak,
4) Çocukların Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamaktır.

PARMAK OYUNLARI



Parmak Oyunu Nedir?
Genellikle el ve parmakla oynanan,çocuğun küçük kas,dilidüş güçü,duygusal,sosyal gelişimine yardımcı olan oyunlara denir.
Parmak oyunları,çocuklar için yazılmış şiir ve tekerlemeleri ses ve ezgilerle vurgulaştırırken,anlamlarının parmakla canlandırılmasıdır.

Parmak oyunları çocukların anlayabileceği ve kavrayabileceği,kolay telaffuz edebileceği türden olmasına özen gösterilir.
Parmak oyunları hikaye öncesi etkinliği olarak çocukları bir araya toplamaya çalışırken dikkat çekmek için kullanılır.Ya da bir başka etkinliğe geçerken aradaki boşluğu doldurmak içinde kullanılabilir.

Parmak Oyunlarının Yararları
*Parmak oyunları çocuklara yeni kelimeler öğretir.
*Dinleme alışkanlığı kazandırır.
*Sözle hareket arasında ilişki kurmada yardımcı olur
*Konuşma becerilerini geliştirir.
*Taklit gelişim alanlarını destekler.
*Tüm gelişim alanlarını destekler.
*Eğlenerek,sıkılmadan hoşça vakit geçirmesini sağlar..


Parmak Oyunu Örneği

UYKUDAN ÖNCE
Bir,iki,üç,dört,beş,altı...(Koşma taklidi yapılır.)
Delindi pabucumun altı.(Ayakkabının altı gösterilir.)
Yedi,sekiz,dokuz,on...(Parmaklar sayılır.)
Açıldı televizyon.(Oturulur,karşıya bakılır.)
Çizgi film çok komikti.(Kahkaha atılır.)
Hasta çocuk çok üzdü beni.(Gözyaşları silinir.)
Maymunlar çok ilginçti...(Tırmanma hareketi yapılır.)
Ne yazık ki uykum geldi.(Esneme hareketi yapılır.)
Size iyi geceler.(El sallanır.)
Yatağım beni bekler.(Uyuma hareketi yapılır.)

Önceki Kayıtlar